Balıklıgöl’ün Sırrı
Ülkemizde kültürel miras olarak bırakılan, tarihe tanıklık etmiş birçok eser ve yapıttan biri de Şanlıurfa’da bulunan Balıklıgöl’dür. Şanlıurfa'daki kalenin hemen önünde bulunan Balıklıgöl, zaman içinde birçok uygarlığa da ev sahipliği yapmıştır. Kanallarla birbirine bağlanan iki büyük havuzdan biri Aynzeliha, diğeri ise Halilürrahman Gölü olarak da biliniyor. Göl olarak bilinen bu iki havuz, aslında akarsuya bağlıdır ve şehri dolaşır. Daha sonra ülke sınırlarından çıkarak Suriye'ye doğru devam eder. Göllerin kaynakları karstik kökenli su kaynakları grubundandır. Bu kaynaklar günümüzden milyonlarca yıl öncesinde kalkerlerden oluşmuş ve zamanla etrafı çevrilerek göle dönüşmüş.
Balıklıgöl’ün Tarihçesi
Buranın ilginç bir hikayesi var. 6. yüzyıla kadar buradaki derelerden toplanan sular bu gölde toplanırmış. O dönemde oluşan bir su baskınında birçok insan hayatını kaybedince Bizans İmparatoru, İstanbul'dan duruma bir çözüm bulmaları için birçok mühendis göndermiş. Çözüm, oluşabilecek diğer su baskınlarına karşı bir duvar örmek ve suların toplanmasına engel olacak başka bir kanal kazmak olmuş ve işe de yaramış. Bugün bu kanal Krakoyun Deresi olarak biliniyor. Halk bu iyiliğin karşısında şehri kurtarıcısının adıyla, yani Jüstinyen olarak adlandırmışlar.